İYİ Parti 25 Ekim 2017 tarihinde Meral AKŞENER, Koray AYDIN, Ümit ÖZDAĞ, Yusuf HALAÇOĞLU, Nuri OKUTAN, İsmail OK ve 200 kişilik bir grup tarafından kurularak siyasi hayatına başlamış oldu. Partinin kuruluş felsefesi Milliyetçi ve Atatürkçü bir çizgiyi takip edecekleri, manevi değerlere önem vereceklerini ifade ediyorlardı.
16 Nisan 2017 tarihinde kabul edilen Anayasa Referandumu Cumhurbaşkanının aynı zamanda partili olabilmesine de imkan sunuyor, mevcut Cumhurbaşkanı 21 Mayıs 2017 tarihinde AKP nin 3 cü olağan kongresinde yeniden AKP Genel Başkanlığına getiriliyor; 9 Temmuz 2018 tarihinde uygulamaya giren Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi de yürürlüğe giriyordu. Aslında 2019 yılında yapılması gereken genel seçimler İYİ Partinin seçimlere katılamaması için MHP nin önerisi ile AKP tarafından öne çekilmiş ve 24 Haziran 2018 Türkiye Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması kararlaştırılmıştı.
Erken seçimin amacı İYİ Partiyi seçim dışında bırakarak MHP nin oylarını artırmak ve bir an önce Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemine ulaşmaktı. Ancak, CHP ve İYİ Partinin ortaklaşa geliştirdikleri politika sayesinde CHP den 15 Milletvekilinin istifa ederek İYİ Partiye geçmesi, böylece İYİ Partinin Mecliste Grup kurarak seçimlere katılması MHP ve AKP nin oyununu kısmi de olsa bozmuştu.
24 Haziran 2018 seçimlerinde İYİ Parti % 9.96 oy alarak 43 Milletvekili ile parlamentoya girme imkanı bulmuştu. Seçim sürecinde ve sonrasında İYİ Partide gelişmeler hiç durmadı. Yeni kurulan bir partiden bazılarının siyasi, bazılarının ise şahsi hesapları nedeniyle zaman zaman çalkantılı günler yaşansa da parti giderek ivme kazanmaya devam ediyordu. Seçimlerden sonra Afyon’da yapılan bir değerlendirme toplantısı sonrasında Akşener’in genel başkanlıktan istifa ediyorum diyerek salondan ayrılması sonucu parti önemli bir kriz yaşandı ama partililerin ısrarı üzerine kongre kararı alınarak bu istifa önlenmişti.
Meral Akşener’in kongreden sonra parti içi huzursuzluğu bir türlü gitmemiş, partiden birkaç milletvekili ayrılmış, özellikle Ümit ÖZDAĞ’IN, İstanbul İl Başkanı ile ilgili değerlendirmeleri sıkıntı yaratmıştı. Ümit ÖZDAĞ önce partiden ihraç edildi, arkasından mahkeme kararı ile geri döndü ama yine yıldızları barışmadığı için Ümit ÖZDAĞ ve İsmail Koncuk’ta partiden ayrılmak zorunda kaldılar. Meral AKŞENER ve İYİ Partinin 2019 Yerel seçimlerinde izledi politike ve CHP yi desteklemesi İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlıklarının AKP den; Adana ve Mersin gibi Belediyelerin ise MHP den CHP ye geçmesine sebep oluyor ama İYİ Parti hiçbir il Belediye Başkanlığı kazanamıyordu.
Akşener’in daha sonra ki çalışmaları, özelikle de il ve ilçeleri dolaşarak vatandaşın nabzını tutmaya çalışması halk tarafından memnuniyetle karşılanması, politika konuşmaları giderek değerli bulunmaya ve partinin oy oranını yukarıya çekiyordu. Yaklaşan seçimler öncesi ülkedeki siyasi partilerin genel durumunu iyi gözleyen Akşener, AKP den kopan merkez sağ oyların yeni kurulan Deva ve Gelecek partilerine gitmediğini, bu oyların halen beklemekte olduğunu görünce eski Doğru Yol Partisinden Ayfer Yılmaz ve Tahir ERSARIOĞLU’NU Başkanlık divanında görevlendirmesi,partisini MHP çizgisinden uzaklaştırılması önemli bir hamle gibi görünüyor.
Akşener’in hamleleri bununla da kalmadı. Parti içerisindeki etkinliğini de sağlamaya da başladı. Bunun için Parti içerisinde ’hakim’ durumda gözüken veya böyle algılanan Koray AYDIN’IN görev yerini değiştirerek “teşkilatları ve gençlik kollarını şimdilik kendisine bağlamak suretiyle parti içerisinde söylentilerin önüne geçti ve Koray Aydın’ı da ikinci adam durumuna getirerek parti içerisinde ‘TAM HAKİMİYET sağlamayı hedefine koymuş oldu.
Akşener’in, bir başka hamlesi ise Yavuz AĞIRALİOĞLU’NU Başkanlık divanına almaması ise Millet İttifakına ve CHP ye olan vefanın bir sonucudur. Çünkü CHP Liderinin ‘Demokrasinin yolu Diyarbakırdan geçer’ sözüne Yavuz AĞIRALİOĞLU’NUN karşı çıkması ve söyledikleri Millet ittifakında önemli bir rahatsızlık yaratmış,Akşener de bu rahatsızlığı gidermeyi hedeflemiştir. Hatırlayacak olursak;2018 seçimleri öncesi CHP nin partisinden 15 Milletvekilini istifa ettirerek İYİ Partinin seçimlere katılmasını sağlamalarını unutmamıştı. Akşener, giderek partisini merkez sağ kulvarda konumlandırarak bu boşluğu doldurmaya ve halen hiçbir partiye gidemeyen seçmene bir kapı aralamıştır. Seçimlerde lider parti olarak çıkmayı hedefleyen Akşener,oy kaynağını genişletmek için yeni kaynaklar aramaya devam ederken Atatürk Milliyetçisi bir çizgide ilerlerken inanan ve merkez sağ kesimde kendisine yer arayan seçmen kitlesine de yon göstermektedir.
Akşener ve İyi Partinin uçta değil Merkez sağda yer alması gerekir. Çünkü boşluk buradadır ve kendisi bu boşluğu doldurmaya yönelmeli, toplumun tümünü kucaklayıcı olmalıdır. Bu memlekette yaşayan ve kendisini bu ülkenin vatandaşı olan herkesi dil,din, siyası görüş ve etnik köken ayrımı yapmadan herkesi kucaklayacak politikalar üretmeli ve samimi olmalıdır. Akşener, Atatürk Milliyetçisi, inanan ve inandığı gibi de yaşayan, inançlara saygı gösteren, yılmayan ve korkmayan çizgisi ile vatandaşa en yakın isimlerin başında gelir. Özellikle bu iktidar döneminde büyük haksızlığa uğramış vatandaşların mağduriyetlerine sahip çıkması, onları korkmadan dile getirmesi; toplumdaki kutuplaşmayı giderecek, refahı ve yoksulluğu giderecek, yolsuzlukların üzerine gidilecek yaptırımlara yer vermesi, vatandaşın ‘güvenini kazanması’ büyük ivme kazandıracak belki de seçimlerden 1. parti olarak ta çıkabilecektir. Seçimler yaklaşırken gerek geçmişte siyaset yapmış toplumun bildiği ve tanıdığı Milliyetçi ve muhafazakar kesimlerden, gerekse gençlerden ve kadınlardan oldukça yüksek destek alabilecek adaylara listelerde yer vermesi onu merkez sağın lideri durumuna getirecek, böylece hem şahsını hem de partisini iktidara taşıyacaktır. Ancak, görünen o ki seçime kadar iyi Parti’de bazı kıpırdanmalar devam edecek belki de birkaç isimde başka yerlere gidebilecektir.