Bu sene de merhum cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın vefatının rahmet-i rahmana kavuşmasının 30’ncu yıl dönümünde anma günü yapıldı. Ancak bu anma günü iftar yemeği ile yad edildi. Anavatan Partililerin kurduğu 2O Mayıs Vakfı’nın Genel Sekreteri Malatya Eski Milletvekillerinden Miraç Akdoğan’ın koordinasyonunda düzenlenen iftar yemeğine ANAP döneminde milletvekilliği ve bakanlık yapmış çok sayıda önemli isim katıldı.

    Anma gününün ilk konuşmasını partide genel başkan yardımcılığı, Adalet ve Maliye Bakanlığı yapan şu anda da vakfın başkanı Olan Oltan Sungurlu yaptı.

Sözlerine, Özal’ın liderliğinde kurulan Anavatan Partisi’nin Türkiye’ye çağ atlattığını söyleyerek başlayan Oltan Sungurlu, iktidar oldukları yılların Türk ekonomisinin çöküntü içinde olduğunu, bu sıkıntıdan Türkiye’yi Anavatan Partisi’nin kurtardığını dile getirdi. Oltan Sungurlu şunları söyledi:

    “ Anavatan Partisi’nin iktidar olduğunda ülkede büyük bir ekonomik sıkıntı vardı, bu sıkıntının altından hiçbir iktidarın kalkılamayacağı söyleniyordu. Gerçekten de öyle bir sıkıntı vardı ki bu olumsuzlukların her hangi bir devlet adamının ve iktidarın üstesinden gelmesi mümkün değildi.

Ancak görüldü ki Anavatan Partisi’nin güçlü ve vatanperer kadroları, rahmetli Özal’ın önderliğinde ve hayata geçirdiği projeler sayesinde bütün zorlukların üstesinden geldik.

Özal, “ 21.Asır Türk Asrı olacaktır “ diyordu ve bu düşünceyi hayata geçirmek için tüm gücümüzle mücadele ettik ve başarılı da olduk. Rahmetlinin kafasında Batıya hizmet etmemek vardı, zaman zaman bunu dile getirerek Türk’ün gücünün Türkiye’de varlığını muhafaza etmesi ve ülkenin huzur ve refaha kavuşmasını arzu ediyordu. Nitekim bu düşüncesini hayata geçirdi ve hayaller gerçek oldu.”

         Özal ile ilgili anılarına da yer veren Oltan Sungurlu yaşadığı bir hatırasını da şu cümlelerle özetledi:                 

  “ Vefatından kısa süre önce rahmetli ile bir araya gelmiş ve çeşitli konuları müzakere etmiştik, hatta bazı konularda anlaşamamış olduğumuzu hatırlıyorum. Daha sonraki günlerde hep o müzakereler üzerinde akıl yormaya başladım, zaman zaman yol boyu giderken bile kafam hep o müzakerelerde olurdu.

     Bir seferinde yola revan olup giderken araç telefonum çaldı, bir anda irkildim, olumsuz bir haber gelecekmiş gibi bir duygu içinde konuşmaya başlayınca rahmetlinin rahatsızlığını ve sonrasını öğrendim. İçim sızladı, gözlerimden yaşlar döküldü, Allah rahmet eylesin bu gün vefatının 30’ncu yıldönümünde onu rahmetle anıyoruz, ruhu şadolsun.

   O’nun mirasını yaşatamadık, iktidar bizdeydi, ekonomik şartlar da fena sayılmazdı.

     İçimizde sıkıntılar zuhur etti, birlikte yola çıktığımız arkadaşlarımızdan önce milliyetçi (MHP’li) arkadaşlar daha sonra muhafazakarlar ve arkasından da DYP’liler aramızdan ayrıldı.

     Biz kaybettik, şimdi partiler ideolojik bir düşünce yapısına sahipler, bazı arkadaşlarımız çeşitli partilerden aday oldular, kendilerini tebrik ediyorum ve onlara her türlü desteği vereceğiz. (Devam edecek )