Bu arada hemen hatırlatmakta yarar var; Büyükşehir Belediyesi Kanununun yürürlüğe girmesi ile köyler mahalle yapıldı, o da olmadı Kırsal mahalle oldu. Belki Yazıbeyli köyü sakinlerinin bile bilmediği bir olguyu buradan hatırlatmak istiyorum, Türkiye genelinde 30 vilayetin köylerinin unvanı değiştirildi ve köylerimize mahalle dedirtildi, bu da yetmedi Kırsalmahalle olarak unvan verildi. Yani sizin anlayacağınız herkes bilmez ama bundan böyle Yazıbeyli Köyü denilmediği gibi, Yazıbeyli Mahallesi de denilmeyecek; peki ne denilecekmiş; “ Yazıbeyli kırsalmahallesi “ ne kadar enteresan değil mi?...
* Köy denilsin, mahalle veya bir başka unvanla tanınsın; o köy, büyük sanayi hamlesi gerçekleştiren aynı zamanda İklimlendirme Sanayi İhratçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet H.Şanal’ın köyüdür ve bu köy bizim için mukaddestir.
Önceleri Yenimahalle ilçesine bağlı bir yerleşim alanı olduğu yıllardan itibaren gözlemim altındaydı bugünkü adı ile Kahramankazan... O zamanlar unvanı Köprübaşı olarak bilinen bu beldeyi temsilen belediye meclisi üyesi olan Ali Nihat Erol daha sonra belediye başkanı oldu. Bilahare kasaba olan Kazan’ın ilk belediye başkanı olarak Ali Nihat Erol görev yaptı. Dahasonra belediye başkanlığını kazanan Ahmet Öztürk Kazan’ın ilçe olmasını sağladı.
O yıllar rahmetli Özal ve partisi ANAP’ınönderliğinde reform niteliğine haiz hizmetleri ile münezzeh bir Türkiye gerçeği vardı. Rahmetli Ahmet Öztürk vefat ettikten sonra Remzi Çırpan, Yusuf Fidantek, Seyfettin Aslan, Lokman Ertürk ve şimdi de Serhat Oğuz belediye başkanlığı görevlerinde bulundular. Şimdi ilçenin adı Kahramankazan…
Bu ilçe şehircilik açısından önemli aşama kaydetti. Ne var ki benim bildiğim Kazanova eski özelliğini kaybetti.
ESKİDEN NASIL BİR YERLEŞİM VE ÜRETİM ALANIYDI ?
Kazanova veya Akıncı Ovası denilince ben üretim ve verimlilikte, hayvancılıkta örnek teşkil eden bir yapıya sahip olduğunu biliyordum. Tarlalarında başak başak ekinler, harmanlarında atların eşliğinde, daha sonra biçerdöverlerle öğütülen buğday öbekleri ve gökleri döven saman yığınakları. Ahırlar, avlular dolusu çeşit çeşit hayvanlar, çobanların eşliğinde sürüler halinde yaylımaya giden davar ve sığırlar..
Hele anaları yayılıma gittiği için bir günlük hasret acısı çeken buzağıların, oğlakların ve de kuzuların meleyişleri.
Çoğunluğunu koyunların teşkil ettiği davar sürülerinin etrafında devri alem eyleyen köpekler, çobanların öğle rızkını heybede taşıyan eşeği de unutmamak lazım. Daha önemlisi ne biliyor musunuz ?... Davar sürülerinin arasında az sayıda bulunan koç, teke ve erkeç !.. Hiç şüphe yok ki onlar kıral.. Zaten duruşlarından yürüyüşlerinden belli değil midir ?..
Ağalık vardı serde… Belki her hali vakti yerinde olana ağa denmezdi. Bu diyardaki ağalık Doğu ve Güneydoğu’da olduğu gibi ağalık değildi; alan devşiren, çalıp-çırpan değil verenlere ağa denirdi. Bu nedenle ağalığın ulvi bir yeri vardı Kazanovasında. Fakir-fukaranın elinden tutup, karnını doyurmuş, mutluluk vermiş nice ağalar yetişmiştir bu yörede.
KAZANOVA’DAN DÜNYAYA AÇILAN SANAYİ HAMLESİ
Kahramankazan şehircilik alanında önemli aşama kaybetti ancak ben bu “ Kazanova namı ile anıldığı günlerin özlemini çekiyorum .” Demek istediğim şu ki, kırsaldan şehirciliğe geçişi, betonlaşmak, üretimsizlik ve verimsizlik olarak görüyorum.
Ancak sanayi alanındaki hamleler benim göğsümü kabartıyor. İşte bu nedenle Kahramankazan’ın sanayileşmedeki atılımını saygı ile karşılıyorum.
Düşünebiliyor musunuz Ankara çıkışından başlayıp Susuz’u geçip Saray’a oradan taa Kahramankazan şehir merkezine kadar çağdaş üretim yapan fabrikalar, tüten bacalar, üreten, üreten, ürettikçe ihracat yapan o görkemli kuruluşlar. İşte bu kuruluşlardan birisi de ÜNTES…
1968 yılında Ankara’nın Kazanova bölgesinde hayata geçirilen ÜNTES çeşitli badireler atlatmışsa da bütün zorlukları yenmesini bilmiş, atadan evlada intikal eden çalışma ahlakı, aile içi birlik-beraberliğin sağlanması, azim-irade ve kararlılık sonucu kurulduğu günden bugüne kadar hızla büyüyerek faaliyet göstermektedir. 300 çalışanı ile üretim faaliyetlerini Ankara/Kahramankazan ve Saray’daki 120.000 m² ‘lik açık 29,000 m² ‘lik kapalı alandaki fabrikaları ile iklimlendirme sektöründe lider firmalar arasındadır ve şu anda 50’den fazla ülkede direkt ihracat gerçekleştirmektedir.
Klima santralleri, soğutma grupları, rooftop çatı tipi paket klima cihazları ve fancoil üniteleri gibi birçok ana ürün grubunun üretimini yapan ÜNTES, sektördeki 53 yıllık tecrübesi ile Nibe Isı Pompası, Hisense VRF Klima Sistemlerinin yanısıra Hisense Split Klima Sistemlerinin de Türkiye’de tek yetkili satıcısı olarak müşterilerine hizmet vermektedir.
Daimi müşteri memnuniyeti ve tatminini sağlamak ve sözleşme kayıt şartlarına uygun hareket ederek mühendislik anlayışı ile müşterilerin beklentilerini karşılayan, tasarım aşamasından satış sonrası hizmetlere kadar her aşamada destek vererek müşteri ağının büyümesini sağlayan, teknolojiyi, tasarım ve araştırma konularını oluşturmak ve takip etmek, etkin ve daha verimli ürünleri minimum maliyetleri ile geliştirmek,
Müşterilerin gereksinimlerini karşılamak ve mükemmel bir hizmet sunmayı yıllardır kendisine ilke edinen ÜNTES’in onlarca bayii ve 50-60 civarındaki ülkeye ihracatı ile mükemmeli yakalayan bir kurum olarak aynı zamanda Türk ekonomisine de katkı sağlıyor.
Aslında ÜNTES’ i anlatmaya kalksak saatler değil, günler bile az gelir, ancak bir başka anlatacak konumuz daha var hem de inanılamayacak ölçüde çok özel bir konu…
İSİB, yani İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı MEHMET HAKKI ŞANAL…
Türk İklimlendirme Sektörünün 2022 yılında ihracat büyüklüğünü 7 milyar dolar olarak belirlenmesinde önemli rol alan bu alanda lider isim olarak bilinen Mehmet Hakkı Şanal’ın başarı hikayesini anlatmak hiç kolay değil.
Bu nedenle Kazanova’nın zirve ismi ve İklimlendirme Sanayi İhracaçılar Birlirliği ( İSİB ) nin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet H.Şanal'ı tanıtma ve takdim etme çalışmalarımızı bir başka zamana bırakmak istedik.
Hoşgörün, şimdilik hoşçakalın.
MEHMET AKYOL