Çin “büyük oyuna” bu yıllardan sonra Pakistan’ın arabuluculuğuyla girdi. 2000 yılında Çin’in İslamabad büyükelçisi, Taliban lideri Molla Ömer’i ziyaret etti ve aralarında büyük bir ticari-askeri anlaşma üzerinde mutabakat sağlandı. O zamandan bu yana Afganistan’daki Çin yatırımları katlanarak arttı. Çin’in Afganistan’daki yatırımlarına verebileceğimiz en mühim örneklerden biri, Afganistan’ın bakır madenlerine üç Çinli devlet şirketinin yaptığı 3 milyar dolarlık yatırımdır. Çin ayrıca Afganistan’ın demir cevheri kaynaklarından yararlanmaya hazırlanıyor. Ancak Çin’in nihai hedefi, Afganistan’ın serum lityum, neodim, lantan, tungsten ve muhtemelen uranyum gibi endüstriyel kaya kaynaklarındaki dillere destan zenginliğine hâkim olmak. Bu muazzam doğal kaynaklar çıkarılıp kullanılabilmeleri durumunda, Afganistan’ı dünyanın en zengin ülkelerinden biri haline getirebilir. Çin Taliban’la işbirliğini ise askeri alanda gerçekleştirmiş durumda. Taliban Afganistan’ın başta Logar vilayeti olmak üzere, kontrolündeki çeşitli bölgelerde Çin’in yatırımlarını ve teknik personelini koruyucu bir rol üstlendi. Bu koruma görevi karşılığında Çin Taliban’a çeşitli silahlar sağlıyor. İlginçtir ki Çin silahları Taliban’a Pakistan üzerinden değil, İran üzerinden ulaşıyor. Pekin’in Pakistan’ı “büyük oyunun” bu perdesinden uzak tutmakla güttüğü amaç, İslamabad’ın yılda 2 ila 3 milyar dolar arasında yardım aldığı Washington’la ilişkilerinin gerilmesini önlemek. Çin’in İran’la Afganistan’da işbirliği yapmasındaki amaç ise (her ikisinin de ideolojik düşmanı gibi görünen Taliban’a yardım pahasına dahi olsa) ABD ve Rusya’yı “büyük oyunun” dışında tutmak. Görünüşe göre ne Pekin ne de Tahran Moskova hakkında olumlu düşünüyor. İran lideri Ayetullah Ali Hamaney Rusya’ya belli bir derecede teveccüh gösteriyor olsa dahi İran hükümeti ve kamuoyu Rusya’yı ülkelerinin düşmanı olarak görüyorlar. İran’ın Taliban’a yardım etmek için Çin’le yaptığı işbirliği ABD’ye karşı güttüğü stratejinin bir parçası. İran Taliban’ın Washington’la uzlaşmasından ve Humeynicilik ideolojisinin düşmanı rolüne devam etmesinden korkuyor. Çin ise her zaman ve her yerde olduğu gibi, tüm yumurtalarını bir sepete koymuyor. Taliban’la işbirliği yapması ve onlara para ve silah sağlaması, Pekin’in resmî Afgan hükümetine de birkaç “boncuk” ayırmasına engel olmuyor. Çin ordusu şu anda iki ülke arasındaki sınır bölgesinde bir Afgan dağ savaşçısı birliği yetiştiriyor. Pekin bu birliği eğitme sebebinin, Uygur ayrılıkçı savaşçılarının Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne girmesini önleme görevinde Çin Kızıl Ordusu’na yardım etmek olduğunu iddia ediyor. Pekin Tacikistan’daki askeri varlığını haklı çıkarmak için de aynı bahaneyi kullanıyor. Çin’in Afganistan’daki varlığı her geçen gün daha belirgin hale geliyor. Son tahminlere göre, hepsi de iktidardaki Komünist Parti’ye bağlı 100’den fazla Çinli şirket Afganistan’da petrol ve gaz araştırmaları, met Sonuç olarak, Çin diğer komşularıyla gerginliği önlemek için dost ülkelerden oluşan bir blok (Pakistan, Afganistan ve Tacikistan) oluşturarak Batı Asya’daki sınırlarını pekiştirmeye çalışıyor. 2015 yılında Çin Tacikistan’da, Afgan sınırına ve Vahan geçişine yakın bölgede askeri bir üs kurmayı başardı. Çin Pakistan’da, kendisini Orta Asya platosunun kalbinden ve Gwadar üzerinden Hint okyanusuna bağlayan, Asya’nın en büyük çok amaçlı limanlarından birini inşa etmekle meşgul. Fakat Çin Afganistan’da etkin bir varlığa sahip olmadan, bu limana giden uluslararası otoyolun istikrara kavuşturulması kolay olmayacak. Erkin SABİT SAWUT 05357951111
12 Mayıs 2021 08:06
